Röportajlarım
İtinayla yapılan hareket sessizdir
0 Adet Yorum
-12 Kasım 2016
Dünyaca ünlü yoga eğitmeni Dylan Werner, yogilerin kendi pratiğinde nefese çok önem vermeleri gerektiğine dikkat çekiyor. İtinayla yapılan hareketin sessiz olması gerektiğini vurgulayan Werner, “Zırplasanız, baş üstü dursanız ya da arkaya eğilmeleri çalışıyor olsanız da bunu bir ninja gibi yapın” diyor.
Yeni nesil yoga eğitmenlerinin parlayan ismi, Dylan Werner, Eylül ayında İstanbul’daydı. Yogatime’da üç günlük bir workshop veren Dylan, derslerde vinyasa, kök güç kontrolü, el ve kol dengeleri, ileri seviye ters duruşlar ve AcroYoga çalışmalarına odaklandı. Werner ile yoga geçmişini, hayatında yoganın yerini konuştuk.
Yogayla ne zaman tanıştınız?
Yogayla ilk olarak 2001 yılında savunma sanatları eğitiminde tanıştım. Daha çok asanaların olduğu ve biraz da esnemeleri içeren bir yogaydı çalıştığımız. Yoga ile gerçek anlamda tanışmam ise 5 yıl önce bir arkadaşımın beni Power Vinyasa sınıfına davet etmesiyle oldu. Kızlarla tanışmak için iyi bir ortam olacağını düşünmüştüm ve de öyle oldu.
Yoga öğretmeye neden ve nasıl başladınız?
Hiçbir zaman yoga öğretmeni olmak istemedim. Sadece yogayı çok sevdim. Kız arkadaşım eğitmenlik eğitimine katılmak istediğinde itfaiyede sağlıkçı olarak çalışıyordum. Onu desteklemek istedim ve yoga hakkında da daha fazla şey öğrenirim diye düşündüm. Onunla birlikte gittim ve eğitmenlik eğitimini birlikte aldık. Eğitim boyunca, öğretme eyleminin kendisine vuruldum ve sadece eğlence için haftada 3 gün ders vermeye başladım. 2 yıl önce, finansal kriz sebebiyle işimi kaybettim. Bundan sonra şimdi nişanlım olan Ashley ile Los Angeles’a taşınıp tam zamanlı yoga eğitmenliği yapma kararı aldık.
Yoga sizin için ne anlama geliyor?
Yoga, çevrenizde herşeyle bağlantı içinde olarak aynı zamanda kendinizle de derin bir bağ ve anlayış geliştirmenin bir yolu.
Hangi yoga stillerini deneyimlediniz? Favoriniz hangisi?
Hatha bazlı ya da olmayan birçok yoga stilini denedim. Vinyasa, Jivamukti, Bikram, Asthanga, Yin, Jnana, Bhakti gibi. Bedenimle bağlantıya geçtiğimi hissettiren ve pratiğimde bu bağlantıda kalma özgürlüğü sağlayan herhangi bir yoga stilini seviyorum.
Yoga eğitmeni olarak hangi şehirleri ziyaret ettiniz? Size en fazla ilham veren hangisiydi?
Bu şehirlerin listesi oldukça uzun. Geçenlerde bu şehirlerdeki yogilerin farklarını sormuşlardı bana. Aslına bakarsanız farklılıktan çok birçok benzerlik var. Yogiler nereye gitsem aynı farkındalıkları paylaşmaya eğilimliler. Nereye gitsem sevildiğimi hissediyorum ve yogiler tarafından kucaklanıyorum. Mat dışında paylaştığımız yoğun sevgi. İşte en çok ilham veren kısmı bu.
Kaya tırmanışı, güreş ve savunma sanatlarında oldukça iyi bir geçmişiniz var. Yoga pratiğinizde bunlardan hangisi en çok etki gösteriyor?
Fiziksel pratiğimde en fazla kaya tırmanışının etkisini görüyorum. Tırmanmak bana kontrol, istikrar ve hareket olarak diğer egzersizlerden daha fazla amaca yönelik çalışmayı öğretti. Yüksek seviyelerde tırmanırken hata yapmamak adına beden ve zihin bir bütün olarak çalışmalı. Topuklarınızdan parmaklarınıza kadar herşeyin farkında olmak ve bedeninizi istikrarlı bir şekilde hareket ettirmek durumundasınız. Bu farkındalığı yoga pratiğime taşımak bana çok yardımcı oldu.
Özel bir beslenme diyeti uyguluyor musunuz?
Hayır yapmıyorum. Yemeği gördüğüm gibi yerim. Yemek yemeyi çok seviyorum ve iyi yemek yemekten çok keyif alıyorum. İyi bir şarap ya da viski ile birlikte yaratıcı ve eğlenceli yemekler yemeye bayılıyorum. Fast food yemem ve soda içmem. Fakat muhteşem görünüyorsa bazen neden olmasın.
Pratiğini bir üst noktaya taşımayı hedefleyen yogilere neler önerirsiniz?
Bütün hareketlerinizi bilinçli ve özenli yapın. Pratiğinizde bütün seslerin üzerine sadece nefesi koyun. Zırplasanız, baş üstü dursanız ya da arkaya eğilmeleri çalışıyor olsanız da bunu bir ninja gibi yapın. Yani sessiz olmalısınız. İtinayla yapılan hareket sessizdir. Pratiğinize bu ses kontrolünü eklerseniz herşey farklılaşır.
***Bu röpörtaj Ekim 2015 tarihli Yoga Journal Türkiye Dergisi’nde yayınlanmıştır.