Röportajlarım
Ece Vahapoğlu: “Artık yogasız yapamam”
0 Adet Yorum
-30 Eylül 2016
Sportif sunucu, yazar, wellness eğitmeni, HİS Proje Başkan Vekili Ece Vahapoğlu, sportif faaliyetleri artınca ve özellikle de koşmaya başlayınca bedenini daha fazla esnetme ihtiyacı duyarak yogaya başlamış. Bugün yoganın kendini için artık vazgeçilmez olduğunu vurgulayan Vahapoğlu, yoganın felsefesinden çok etkilendiğini söylüyor. Vahapoğu ile sportif yaşamı, beslenme şekli ve HİS (Herkes için Spor Federasyonu) projeleri üzerine konuştuk.
Spor tutkunuz nasıl başladı?
Lisedeyken beden eğitimi derslerini çok severdim, Şişli Terakki Lisesi’nin basketbol takımındaydım ama okul dışında hareketli bünyem hariç özel spor yapmazdım. Ne zamanki üniversite okumaya yurtdışına gittim, diğer öğrencilerden özenip spor salonuna yazıldım. 18 yaşından beri düzenli spor yapıyorum diyebilirim. Ancak son beş yıldır uyguladığım doğru beslenme ve etkili spor ile istediğim fitlik seviyesine geldim. Wellness eğitmenlik belgesi aldım; kitaplar yazdım. Sportif yaşam tarzım profesyonel işim de oldu.
Beslenme şekliniz nasıl? Düzenli spor yapan bir insanın beslenmesi nasıl olmalı?
Düzenli spor yapanların, hele ki benim gibi mesafe koşan veya fitness ağırlıklı çalışan birinin iyi beslenmeye ihtiyacı var. Spor için enerjiye gereksinimimiz var. Yakıt almadan araç gitmez.
Spordan önce karbonhidrat almaya bakarım; bir iki saat geçtikten sonra egzersize geçerim. Spor yaptıktan sonra protein alırım. Kırmızı et çok yemem; balık ve tavuk severim. Sabahları sağlam kahvaltı yaparım. Omega-3 ve tokluk hissi açısından yumurta tüketirim. Lifli Wasa gevrek ekmekleri pratik buluyorum. Bol su ve bitki çayı içerim. Alkol ve sigara kullanmam. Somona özellikle sashimi halinde pişmemiş haline bayılırım.
Spor yapan insan aç gezmemeli, şok diyetler yapmamalı. Ara öğünlerle destekleyerek metabolizma hızlı tutulmalı. Spordan sonra mutlaka protein alınmalı ki kaslar beslensin.
Yoga yapıyor musunuz? Yapıyorsanız yoga ile nasıl tanıştınız?
Birkaç senedir yoga yapıyorum ve yogasız yapamam artık. Spor sıklığımı artırınca ve koşmaya başlayınca kaslarımı esnetmek için yoga veya pilatesi düşünüyordum. Ancak yoganın zihinsel ve felsefi yönü bana çok uydu. Haftada en az iki kez yoga derslerine giriyorum. Evde de her sabah Tibet’in 5 gençlik egzersizi ile güne başlıyorum.
Hangi yoga stilini tercih ediyorsunuz ve neden? Farklı yoga stillerini denemekten hoşlanır mısınız?
Bebeköy MAC ve Club Sporium’da yoga derslerine giriyorum. Ashtanga ve Vinyasa yoga yapıyoruz. Nadiren Yin Yoga’ya giriyorum ki sabır isteyen yavaş bir yoga şekli. Pozlarda uzun kalmayı pek sevmiyorum ama bu da kendimde çözmek istediğim bir durum; acele etmemek! Bir kez de yurtdışından gelen bir hoca ile Dharma Yoga denedim ama tam hissedemedim.
Bodrum’da yazlığımda sabahları kendi hareket sıramla içimden geldiği ve vücudumun ihtiyaç hissettiği şekilde yoga yaparım.
Size göre yoganın düzenli spor yapan bir kişiye ne gibi katkısı olabilir?
Yoganın zihinsel rahatlama, kendi bedenini tanıma, esneklik seviyeni artırma gibi muhteşem etkilerini yaşayanlar bilir. Spor yapanların kesinlikle stretching yapması zaten gerekli; bunu yoga ile yaparsa bütünsel bir rahatlama hissedebilir.
Türkiye’de bireysel anlamda spora ilgiyi nasıl görüyorsunuz? Toplumsal anlamda insanları özellikle de gençleri spora teşvik etmek adına HİS olarak neler yapıyorsunuz? Ve önümüzdeki yıllara yönelik planlar, hedefler nelerdir?
Bireysel ilgi son yıllarda arttı ancak gelişmiş ülkelerle karşılaştırdığımızda hala sportif kültürümüz güçlü değil. Sosyal medyanın da etkisiyle insanlar bizim gibi spor yapanların paylaşımlarıyla spora daha ilgililer.
Herkes İçin Spor Federasyonu’nda üç senedir Proje Başkan Vekiliyim. Türkiye genelinde çok güzel projeler yapmışlar ama çoğunu duymadık; bu nedenle medya ve iletişim alanında destek veriyorum. Ankara’ya gidip gelsem de henüz istediğim her projeyi hayata geçiremedim. İlerleyen süreçte sorumluluklarım artacak. Bakanlıklarla da çalışmalarım olacak.
Sporla ilgili çok heyecan duyuyorum. İnsanlarla birlikte spor yapalım, enerjimizi yükseltelim istiyorum. Zaten markalarla işbirliklerim ve projelerim oluyor. Spora teşvik için spor eğlenceli hale getirilebilir, doğru rol modelleri ile spor özendirebilir. Projeler HİS gibi bir kurumda toplanıp tek çatı altında yürütülebilir.
***Bu röportaj Temmuz-Ağustos sayılı Yoga Journal Türkiye Dergisi’nde yayınlanmıştır.