Yoga & Meditasyon
En yüksek erdem; Birlik
0 Adet Yorum
-29 Aralık 2018
Kundalini Yoga’yı batıya taşıyan Yogi Bhajan’ın ilk öğrencilerinden, Yogi Tea’nin kurucusu, ses ve gitar sanatçısı, yazar ve 40 yılı aşkındır yoga eğitmenliği yapan Sat Hari Singh ile geçirdiğim Kundalini Yoga inzivasının ardından öylesine doluyum ve doygunum ki her anlamda bu yazıyı da yazabilmek için biraz geçmesini bekledim. Yoksa döndüğümden beri içimde kelimeler çağlıyor yazıya dökülmek adına. Öncelikle şunu söylemeliyim ki, bu kadar kadim bilgiyi böylesine neşe ile içime su gibi indiren bir öğretmenle buluşmuş olmak benim için çok özeldi. O gülüşü, şarkıları, sesi, uyarıları, anlatımı, içtenliği, kalbi hep benimle ve de öyle olacak. Gazeteci ruhum her zaman her yerde ve tabiki yoga yolumda da hep benimle olduğundan farklı stiller denemeyi, farklı hocalarla çalışmayı, bunları yazmayı, karşılaştırmayı, sorgulamayı hep sevdim. Kundalini Yoga’yı eğitmenliğini yaptığım Hormon Yoga Terapi içinde olduğu kadarı ile biliyorum. Çünkü Hormon Yoga, geleneksel yoga ve kundalini yoga harmanı. İçinde bazı Tibet enerji teknikleri de içeriyor. Uzunca bir süredir, 3-4 yıldır diyelim Kundalini Yoga mantraları ile çalışıyorum kendi pratiğimde fakat kriyaları hiç bu kadar derinlemesine çalışmamıştım. 3-4 günlük çalışma ile bendeki etkisi çok güçlü oldu diyebilirim; Bir süredir tendinit sıkıntısı ile bağdaşta zor oturduğum sol bacağımda açılma, omurgamda rahatlama ve genel olarak bedenimde ve zihnimde güçlü bir merkezlenme hissi. Ve en güzeli de sabah ritüellerimi daha da derinleştirmesi, anlam katması, beslemesi. Yıllardır biriktirdiklerimin üzerini parlatıp, her birini yerli yerine oturtması gibi, tam olarak da kelimelere dökmekte zorlandığım bir yanı da var. Bu tarafını ancak kalbimde hissediyorum yoğun olarak. Müthiş bir minnet duygusu verirken aynı zamanda içimdeki bilgeliği, sevgiyi, ilahiliği, liderliği, her yanımı eşit olarak yükseltiyor sanki. En çok da bir kadın olarak varlığımı, gücümle var oluşumu. Kendi yoga yolumda ve pratiğimde durduğum noktayı daha iyi anlamamı, sindirmemi ve kabule geçmemi de sağladı aynı zamanda.
Kalp demişken burada Sat Hari’nin bize söylediklerinden aldığım bazı notlar var ki bana göre zamansız değere sahip; “Kalbe giden yolun anahtarı mütevazilikten geçiyor. Birini anlamak için eğilmen gerek. Sevgi her zaman kendi benliğini bir kenara bırakma halidir. Burada ancak şefkatle anlayışa geçiyorsun. Bunu yapabilmen için de disiplinli, adanarak çalışmalısın. Artık en yüksek erdem sevgi değil, en yüksek erdem birlik.”
2019’un ya hep ya hiç yılı olacağını vurguladı sürekli Sat Hari; “Yeni yılda hayatında nasıl kendi kendinin lideri olacağını öğrenmeli, burada netleşmelisin. Hayatının nerelerinde lider olabilirsin? Kendini derin anlama ve şefkatle kabul edebilmek için pratiklerine sadık kalmaya devam et. Burada en önemli şey net olabilmek ve bu netlik çerçevesinde ayaklarını sağlam basarak ilerlemek, kendinden emin olarak, sesini duyurarak. Kendi yaratıcın ol, bu güce sahipsin. Hayatını kendi projen haline getir. Bunun için zihni yönetmeyi öğrenmelisin. Zihni bir makine gibi düşün. Kendi başına bir şeyler yapamaz, onu eğitmelisin.”
İşte zihni eğitmek, bedeni geliştirmek ve hep daha sağlıklı, güçlü, dengeli olabilmek adına yoga yolumda öğrendiklerim ve öğreneceklerim hiç bitmeyecek. Öğrendikçe de her türlü aktarmaya devam edeceğim, gerek yazarak, gerek mat üzerinde pratik ile öğreterek, kimi zamanda konuşarak, anlatarak…
Sat Nam…