Yoga & Meditasyon

Yolun başındayım

6 Yorum

-

8 Aralık 2010

Bilmem hatırlar mısınız ama yaklaşık 1 ay kadar önceydi sanırım hani demiştim ya size büyük bir değişimin eşiğinde olduğumu hissediyorum diye. İşte onun tam da ortasındayım bugünlerde. Hücrelerime kadar hissediyorum, görüyorum ki değişiyorum, dönüşüyorum. Kalbim başka bir atıyor, gözüm başka bir görüyor bugünlerde. Adımlarım daha bir benle bir basıyor yere sanki. Kendimi tanıma, kendimle bir olma yolculuğumun tam da kırılma noktasında, önemli bir sürecindeyim. Kendimle kaldığım, yoga yaptığım zamanlar artarak devam etmekte. Uzun süre önce kayıt yaptırmış olduğum Yoga Eğitmenliği Eğitimi’ne başladım geçtiğimiz haftalarda. Uzun soluklu bir eğitim. Kendimle olan derslerim uzun. Öğretmenim Dada Acharya Hiranmayananda Avt. “Bu kainattaki herşeyin yogayla ilgisi vardır” diyerek başladı ilk derse. Öğretiyi içselleştirme ve öz disiplin konusunda Dada’dan alacağım çok şey var. Tek dileğimdi bana çok şey katan bu öğretinin hücrelerime kadar işlemesi. Yolum yoga olsun, sadece yoga…

Doğa da bir yandan ben evde asanaları çalışırken izliyor merakla.  Kimi zaman duruşların fotoğrafını buluyor kitaptan yapmaya çalışıyor. Bu aşağıdaki fotoda kendi tabiriyle “Lodos duruşu”nda örneğin:) Böylesine esnek bir bedenle doğuyoruz işte gördüğünüz gibi. Zihnimiz bulandırmasa ortalığı aslında böyle de devam edeceğiz ama bir noktadan sonra zihin giriyor araya ve denge bozuluyor. Beden ve zihin dengesini korumak adına yapılabilecek en iyi şeylerden biri yoga. Geçen derste çocuklara yönelik söyledikleri çok hoşuma gitti; “Çocuğu kendi ayakları üzerinde durabilecek hale getirmemiz gerekir. Gerçek eğitim budur. Çünkü insan bu yeteneğe doğuştan sahip. Bizler ise çocuğu ruhsal yapmadan maddesel yapıyoruz. Eski buddhalar çocuğa şöyle dermiş; Anne Tanrı, baba Tanrı, sen Tanrı”.

Bir de arkadaşlardan biri bal getirmişti ders arasında bitki çaylarımıza koyalım diye. Dada balın Hindistan’da kutsal bir yanı olduğundan bahsetti ve balla ilgili mantralar olduğunu anlattı; “Her yerde tatlılık, bal var. Zehiri bile bal düşünerek içersen birşey olmaz”.

Çok güzel insanlar tanıdım yoga sayesinde. Yıllar önce bir Rus hocadan duymuştum ilk defa Patanjali’yi. Çok disiplinliydi, ne oruçlar, ne arınmalar yaptırırdı. Sürünürdüm yerlerde. Sonra eski işyerimin köşesindeki bir yoga merkezinde ilk defa göz yogası yapmıştım. Hamile olduğum bilmeden bile evde yoga DVD’si ile mum duruşu yapıp duruyordum. Sonra hayatın aslında yoga olduğunu öğrendim Kaivalya’da. İkinci evim oldu orası. Hatha yoganın bedenim, Kriya’nın direkt ruhum üzerindeki etkilerini gözlemledim, yaşadım, yaşıyorum da halen. Şimdi Dada da katıldı bu güzel insanlar arasına. Yolun çok başındayım daha… öğreti derin olduğu kadar da gerçek ve hayatın ta kendisi aslında.

ÖZGÜR TURAN’DAN HABERDAR OL,

YENİ YAZILAR, ETKİNLİKLER VE GÜNCELLEMELERLE SENİ HABERDAR EDELİM

ÖZGÜR’Ü BURALARDA TAKİP EDEBİLİRSİN Twitter Instagram