Ebeveyn & Çocuk

Uyuşmuş zihinlerimiz uyansın

6 Yorum

-

9 Şubat 2011

Yoga yolunda kuşları izleyip fotoğraflarını çeken ben sonunda bir kuş ismi aldım. Sevgili öğretmenim Dada, eğitim sonunda bana sanskritçede bir kuş ismi olan “Atmaja” adını verdi. Aynı zamanda “kozmik ruhun özünden doğmuş” anlamına da geliyormuş. Özgür adını ancak taşıyabilmeye başlamışken bir de kuş ismim oldu:) Layık olmaya çalışacağım, çok çalışacağım…

Bu taşınma işi hayatı ciddi anlamda sorgulamama neden oldu. Daha 5 yıllık eviliyiz ve evimizdeki eşya, kıyafet, ayakkabı..vs. sayısı yüreğimi acıttı. Hani çok da alan insanlar değiliz, ona rağmen dolaplar dolusu kıyafetler üstüme üstüme geldi. Çok ayıkladım, çok verdim, halen de vermekteyim ama 5 yıl tek birşey almasak olur belki de daha fazla. Hele oyuncaklardan hiç bahsetmek istemiyorum. Evet tamam alınmalı oyuncak ama nereye kadar, biraz da kendi oyuncaklarını kendileri yapsa değil mi çocuklar? Örneğin sevgili kardeşim Onur deodorantları vites, tencere kapaklarını da direksiyon yapardı ve gazete kağıtlarını bantlar top yapardı saatlerce takılırdı öyle, unuturduk onu oyun oynarken. Benim bebeklerin şöförü olurdu bir de binerdim arabasına ne güzel oynardık. Sonra orkestra kurardık yine alakasız malzemeleri kullanır müzik aleti yapardık, hep ben şarkıcı, Onur gitarist olurdu ama sonunda Onur gerçekten de şarkıcı oldu:) Doğa da oyun konusunda oldukça yaratıcı aslında ama yine de daha fazla yaratıcı olmaları için yönlendirmek gerektiğini düşünüyorum. Sınırlı sayıda oyuncakla daha zihin geliştirici oyunlar üretilebilir. En basitinden sıkıldığında oturup hikaye tamamlama bile oynansa olur. Ya da hayvan, meyve, sebze isimler tutup bulmaca bizim en sevdiğimiz oyunlarda. Genelde arabada tarfikte kaldğımızda ya da tuvalette oynuyoruz aslında:) En sevdiğim şey aslında sohbet etmek ya da hayal kurmak Doğa ile. Öyle güzel şeyler çıkıyor ki sonunda şaşarsınız, hele kötü geçen bir günün ardından bir çocukla birlikte oturup hayal kurmaktan daha iyi bir şifalandırma yöntemi bilmiyorum. Sınırsız sevgi ve hayal gücü ruhunuzu çok derinlere taşıyabiliyor.

Neyse… kıyafetler, ayakkabılardan nerelere geldi konu:) Çok alıyoruz arkadaşlar, gereksiz yere alıyoruz. Moda denen kavramın oyuncağı olmuşuz. İnanın gelişmiş ülkeler elindeki fazlalıkları olmayan ülkelerle paylaşsa, ciddi bir seferberlik başlatılsa ne açlık kalır ne fakirlik. Fakat hepiniz farkındasınız eminim ki dönüşü olmayan bir yola girdik, süreç başladı dostlar… Kesinlikle negatif algılamayın bu dediklerimi, kaldı ki negatif de içinde pozitifi barındırır, çok büyük ve güzel bir ruhsal evrimden bahsediliyor aslında. Mısır ve Tunus’ta izlediklerimizin ardı arkası gelecek deniyor, daha büyük halk ayaklanmaları bekleniyor, olsun diyorum. Uyuşmuş zihinlerimizi daha da açalım, uyanalım artık diyorum. Bunun için 2012’yi beklememize gerek yok tam da gün bugün. Tam da ortasındayız değişimin.

ÖZGÜR TURAN’DAN HABERDAR OL,

YENİ YAZILAR, ETKİNLİKLER VE GÜNCELLEMELERLE SENİ HABERDAR EDELİM

ÖZGÜR’Ü BURALARDA TAKİP EDEBİLİRSİN Twitter Instagram